Kilian Jornet 27 Kasım Cuma günü Türkiye saati ile 12:30'da pistte 24 saat rekor denemesi yapacak.
Bu deneme Salomon tarafından yayınlanacak ve bu adresten canlı olarak izlenebilecek. Patika ultramaratonların efsane ismini bir başka efsane olan Yiannis Kouros'un rekorunu denerken görmek çok heyecan verici. İşte bu denemeyi biraz daha farklı bir gözle izleyebilmeniz düşüncesi ile bir değerlendirme yazısı yazmaya karar verdim. Umarım işinize yarar.
Öncelikle ultramaraton dünyasında kırılması en zor görülen rekorlardan birçoğunun Yiannis Kouros'a ait olduğunu söylemek gerek. Bu sadece benim yorumum değil, bu sporun içinde olan ve biraz derine inip inceleyen hemen herkes bu konuda hem fikir. Bunlardan özellikle 24 Saat, 48 saat ve Spartathlon rekorları uzun yıllardır "dokunulamaz, kırılamaz, kırılması dahi düşünülemez" mertebesine gelmiş rekorlar. Bunun sebebi de aradan geçen 20-30 yılda bu rekorların defalarca denenmiş ama henüz yaklaşılamamış olması. İşte Kilian'ın 24 saat denemesi bu açıdan çok önemli. Bu rekoru kırmayı deneyeceğini net olarak söyleyen belki de ilk kişi.
Kouros hakkında yıllar önce burada okuyabileceğiniz oldukça detaylı bir yazı yazmıştım, o yüzden bu yazıyı çok uzatmamak için çok fazla detaya girmeyeceğim. Ama şu kadarını söyleyeyim, eğer ultra mesafelere ilgi duyuyorsanız, hatta genel olarak spor tarihi ve atletizm rekorları ilgi alanıza giriyorsa Yiannis Kouros mutlaka ama mutlaka incelemeniz gereken bir isim.
Bu rekor denemesine genel hatlarıyla üç bölümde bakabiliriz.
1- Rekor denemesini yapacak kişi
2- Şu anki dünya rekoru ve ne anlama geldiği
3- Çevre şartları ve diğer faktörler.
1- Kilian Jornet
Kilian Jornet hakkında söylenmemiş pek fazla bir şey yok. Gerçekten bir nesilde bir kere görebileceğimiz türde bir atlet. 2008'de UTMB'yi 21 yaşında koşup kazandıktan sonra geri kalan 12 yılda dünyanın en büyük patika ultralarını defalarca kazandı. Üstelik maraton mesafesinden daha kısa patika koşularında da en az ultralar kadar başarılı oldu. Summits of My Life projesi ile Mont Blanc'tan Everest'e kadar birçok dağın tırmanma sürelerinde rekorları ele geçirdi.
Tırmanışta çok güçlü, inişlerde çok hızlı, 5 km'lik Vertical Kilometer yarışından 100 millik dağ ultrasına kadar her mesafeye adapte olabiliyor, uzun süreli sakatlık yaşamıyor, üst üste çok farklı yarışları kazanabiliyor. Kısacası patika ultramaratonları açısından bakınca gerçekten zayıf yönünü bulmak zor. Aslına bakarsanız ultramaraton dünyasında 40-50'li yaşlarda bile birçok rekor kırmak mümkün ve örnekleri de var. Buna rağmen henüz 33 yaşında olan Kilian'a tarihin en iyi patika ultramaratoncusu denmesinin bir sebebi var ve bunu da her yönden hak ediyor.
Hedefindeki yarışları yıllardır kazanıp tırmanma rekorlarını kırdıktan sonra Kilian'ın benzer şeyleri yapmaktan biraz sıkıldığını hissedebiliyordunuz. Pandeminin de etkisi ile bu sene yarışlara katılamayınca Mart- Nisan aylarından beri yol antrenmanlarına odaklanmaya başlamıştı. Patikadan yola geçişte birkaç defa sakatlık yaşasa da son olarak Norveç'teki bir 10 K koşusunu 30 dakikanın altında tamamlamayı başarmıştı. Bu arada pistte 6 saatlik bir deneme yaptı ve yaklaşık 84 km koştu.
Birkaç gün önce ise bu deneme hakkında şöyle konuştu: "Benim için en büyük motivasyon farklı şeyleri denemek ve ne yapabileceğimi görmek. Kouros'un rekoru tam anlamıyla çılgınca. O kadar uzun bir mesafe ki hayalimde canlandırmakta bile zorlanıyorum. Rekordaki ara zaman geçişlerini inceledim ve mümkün olduğunca bu splitlerden kopmadan gitmeye çalışacağım. En önemli faktör büyük kas problemleri ve sindirim sorunları yaşamamak olacak. Bu rekor için haftada üç kere pistte ve yolda hız çalışmaları yaptım. Dağ koşucularının büyük motorları vardır ama düz zeminde sürekli hızlı koşmak çok farklı şeyler gerektiriyor."
Son olarak yarıştan bir gün önce ise sosyal medya hesabında şunu yazdı:
"Bu yıl atletizm tarihi hakkında daha çok okumaya başladım. Uzun mesafeler konu olduğunda Yiannis Kouros ismi önce çıkıyordu. Bu müthiş Yunan atlet 1980'lerden 2000'lere kadar 100 milden 1000 mile kadar olan rekorları defalarca domine etmişti. 24 saatteki 303,506 km'si, 48 saatteki 473 km'si ve 6 gün rekoru olan 1038 km inanılmaz. Kouros hakkında okuduktan sonra bu mesafeleri koşmayı denemeye karar verdim. Bu kadar uzun koşmanın ne demek olduğunu hayal bile edemiyorum. Bu atletlerin yaptıklarına çok büyük bir saygı duyuyorum. Bir insanın bu kadar uzun koşabilmesi inanılmaz bir şey.
Bu benim için yeni bir alan. Eğer size bir tahminde bulunursam yalan söylemiş olurum çünkü bir fikrim yok. Pistte hiç yarışmadım ve düz alanda koştuğum en uzun mesafe 90 km. Bu yüzden rahat bir tempo bulmaya çalışacak ve patladığımda ise devam etmeye çalışacağım. Sonuçta amacım yeni bir deneyim yaşamak ve elimden geldiğince çok şey öğrenmek."
2 - Kouros ve 24 Saat Rekoru
4 Ekim 1997, Avusturalya'nın Adelaide şehri. 400 metrelik atletizm pistinde koşulacak olan Sri Chinmoy 24 Saat yarışı dünyanın birçok önemli ultracısını bir araya getirir. Daha önce birçok kez 300 km'ye yaklaşan Yiannis Kouros için bu yarış çok önemlidir. 41 yaşına gelmiştir ve 300 km koşmak için pencerenin kapanmak üzere olduğunu düşünmektedir. Bu düşüncelerle yarışa başlayan Kouros ilk maratonu 2:59:59'da bitirip 100 km'yi 7:15'te geçtikten sonra 150 km'yi 11:05'te, 100 mili ise 11:57:59'da arkasında bırakır. 200 km'ye ulaştığında 15 saat 10 dakika geçmiştir. 19 ile 20. saatlerde biraz zorlanır ve temposu düşüp tur geçişleri yavaşlamaya başlar. Ancak havanın aydınlanması ile tekrar toparlanıp 303.506 km ile 23 yıldır yanına yaklaşılamayan tarihi dereceyi koşar.
Bir başka deyişle 24 saat boyunca ortalama 4:44 dk/km temposunda koştuğunu ya da üst üste 7 tane maraton mesafesi koştuktan sonra 8 km'lik bir soğuma koşusu yaptığını düşünebilirsiniz. Ya da 400 metrelik pistte neredeyse 759 tur attığını.
Yarış bittikten sonra ise Kouros uzun süre konuşulacak şu açıklamayı yapar: "Bir daha 24 saat pist rekoru denemeyeceğim. Tüm gücümü bu yarışa verdim. Pistte daha fazlasını yapabileceğimi düşünmüyorum. Bundan sonra 48 saat, 1000 mil veya 24 Saat yol rekoru gibi farklı hedeflere odaklanacağım. 24 saatte 300 km koşmak hayatımdaki en büyük hedefimdi. Bu rekorun yüzyıllarca kırılamayacağına inanıyorum."
Bugün itibari ile Kouros 24 saat, 48 saat, 6 gün, 1000 km, 1000 mil ve Spartathlon rekorları başta olmak üzere 24 saat üzerindeki hemen her rekorun sahibi. Tüm akıl almaz rekorlarına rağmen Kouros hala az tanınan bir isim. Bunun çeşitli sebepleri var. Rekorlarının internet ve sosyal medya çağından önce gelmesi, Amerikalı veya Batı Avrupalı olmaması, röportaj vermeyi sevmemesi ve birçok rekorunun kulağa neredeyse saçma gelmesi bunlardan bazıları. Bu yüzden bu spora uzak bazı kişilerin Kouros'un yaptıklarını hala "şehir efsanesi" gibi görmesi biraz anlaşılır bir durum. Bu tabii her bakımdan yanlış bir düşünce çünkü Kouros bu dereceleri bir iki kere değil 15-20 yıl boyunca onlarca kez koştu. Son 30 yıldaki ayakkabı, malzeme, beslenme ve tartan pist kalitesindeki gelişmeleri de düşünürseniz, tüm bu rekorları onlar olmadan kırdı.
Gelin hızlıca tarihteki en iyi 24 saat derecelerine bir bakalım.
T: Track yani pistte koşulan yarış. S: Split, yani 48 saat veya 6 gün gibi daha uzun bir yarıştaki ilk 24 saat geçiş süresi. |
Tarihin en iyi 5 derecesi, en iyi 10 dereceden 9 tanesi, en iyi 14 dereceden 12 tanesi Kouros'un. Atletizmde başka bir branşta kolay kolay görülemeyecek bir dominasyon. 285 km ile rekora en çok yaklaşabilen Japon Y. Hara tam 18 km geride, yani arada yüzde 6 fark var. 2:01:39'luk maraton rekoruna kıyaslarsak rekora en çok yaklaşan kişinin 2:13 koşabilmesi gibi düşünülebilir. Konuyu dağıtmamak için Kouros'un 48 saat ve Spartathlon derecelerini burada listelemiyorum ama onların da bu tablodan farksız olduğundan emin olabilirsiniz.
Dolayısı ile bunun atletizm dünyasındaki en sağlam rekorlardan biri olduğundan kimsenin şüphesi yok. Zaten Kilian'ın odaklanabileceği birçok başka rekor varken bu rekoru denemesinin en önemli sebebi kendisinin de söylediği gibi bunun onu heyecanlandıran ve biraz da ürküten bir rekor olması.
Yiannis Kouros |
3 - Çevre Şartları ve Dış faktörler: 24 saat denemesi Norveç'teki Mandalen Stadyumunda yapılacak. Burası Kilian'ın evine 2 km uzaklıkta bir atletizm pisti. Tabii bir derecenin rekor olarak tescillenebilmesi için gerekli bazı kurallar var. Uluslararası Ultramaraton Birliği IAU kurallarına göre yarışta en az 3 kişinin koşması, çip zamanı kullanılması, hakem bulunması, pacer kullanılmaması vs. gibi bir dizi kural var. Bu yazının yazıldığı saat itibari ile bu konuda kesin bilgi yok ama Kilian ile birlikte beş koşucunun daha olacağını biliyoruz. Ayrıca Norveç Atletizm Federasyonu'nun rekor için gerekli prosedürler için destek vereceği konusunda resmi olmayan bilgiler var. Bu konuda henüz net bilgi olmadığı için biz bildiklerimize odaklanalım.
Sıcaklık: Hava sıcaklığının 2 derece ile -3 derece arasında değişmesi bekleniyor, 10 km'lik güneyden esen bir rüzgarla birlikte yağış beklenmiyor. Normal şartlarda uzun koşmak için oldukça soğuk bir hava olsa da Kilian son birkaç yıldır Norveç'te yaşıyor ve bütün antrenmanlarını orada yapıyor. Ayrıca dağ ultralarında uzun saatler boyunca soğuk havada koşmaya çok alışık. Sıcağı sevmediğini ve soğuk havayı tercih ettiğini de biliyoruz. Hedef temposunda koşacağı ilk yarıda fazla sorun yaşamayacaktır. Ancak gece yarısından sonra temposu düşmeye başlarsa hava aydınlanmadan önceki son saatler zorlu geçebilir.
Beslenme: Bu konuda da haliyle çok tecrübeli. Zaten kendisi de dağ yarışlarındaki beslenme stratejisini piste uyarlamaya çalıştığını söylüyor. 5-6 saatlik uzun koşularını kalori almadan yapan biri olarak saatte 100-200 kalori arasında kalması muhtemel. Bize göre çok hızlı ama kendisine göre aerobik tempoda koşacağı için geri kalan enerjiyi metabolizması yağdan karşılayacaktır. Ancak beslenme her zaman tempo ile bağlantılıdır. Biraz fazla hızlı veya biraz yavaş koşmak 10-15 saatten sonra sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Tempo: Bu konuda fazla sürpriz yok. Kendisi Kouros'un ara geçişlerini elinden geldiğince takip edeceğini söyledi. Dolayısı ile maratonu 3 saat, 100k'yı 7:15, 100 mili ise 12 saat civarında geçmeyi hedeflediğini az çok biliyoruz. Zaten birkaç ay önce pistte 6 saatte 84 km koşarak tam da bu tempoyu test etmişti. Burada iki soru var: Daha hızlı gidebilir mi? Hem evet hem hayır. 100 mil dünya rekorunun 11:19 olduğunu düşünürseniz Kouros'un 100 mili 11:57 geçişi zaten limitlerde. Bu yüzden 11:30'larda bir 100 mil geçişi beklemiyorum çünkü bunun sürdürülebilir olması çok zor. 24 saat yarışında ilk 12 saat performansınız ile hedefinizi tutturamazsınız ama bu bölümde yapacağınız hata ile hedefi çöpe atabilirsiniz. Öte yandan Kilian'ın fazla yavaş gitme lüksü de yok, çünkü Kouros'un ikinci yarısı da çok güçlü. 12:30 üstünde bir 100 mil geçişi rekordan uzaklaştığı anlamına gelir. Şahsen 11:50 ila 12:10 arasında bir geçiş hedeflediğini düşünüyorum. Eğer bunu başarırsa esas "yarış" bundan sonra başlayacaktır.
Kas, tendon problemleri: Kilit faktör büyük ihtimalle bu olacak. Değişken zeminde, inişli çıkışlı arazilerde uzun saatler koşmakla düz yolda uzun koşmak çok farklı şeyler. 24 saat boyunca yüz binlerce adım atacak. Her biri neredeyse birbirinin aynı olacak ve sürekli aynı noktalara darbe alacak. Aylardır bu değişime adapte olmak için antrenman yaptığını biliyoruz. Bu antrenmanların dünya rekoru temposunda 24 saat koşmaya yetip yetmeyeceğini ise bekleyip göreceğiz.
Zihinsel Faktörler: Arazide koşmaya alışık olan Kilian'ın pistte yüzlerce tur atarken zihinsel olarak zorlanacağını düşünenler var. Ben aynı görüşte değilim. Dünya çapındaki atletler zihinlerini yönetmeyi bilirler, onun için o seviyeye gelmişlerdir. Eminim bir turu Mont Blanc'da atarken diğerinde Everest'e tırmanıp sonrakinde Zegama'da koşacaktır. Öte yandan bence zihinsel olarak etkileyebilecek bir konu daha var. Arazide koşarken kendinizi kötü hissettiğinizde istasyonlar arasında gözlerden uzak şekilde "saklanabilirsiniz". Ama pistte (veya bantta) koşarken saklanacak yer yoktur, yüz ifadenize kadar her hareketiniz mercek altına alınır. Tecrübesiz biri için bu çok zorlayıcı olabilir ama Kilian özelinde bunun da pek problem olacağını düşünmüyorum. Katıldığı her yarışta kazanması beklenen, spotların üzerine çevrilmesine alışık biri bu baskıyı tersine çevirip kendini motive etmek için kullanacaktır.
Diğer koşucular: Kilian ile birlikte beş kişinin daha koşacağını biliyoruz. Pandemi sebebiyle bunların hepsinin Norveç içinden olmasına karar verilmiş. Teknik anlamda birbirleri ile yarışmayacak olsalar da zihinsel olarak tek başına koşmaya göre mutlaka daha avantajlı olacaktır. Rekorlarda pacer kullanmak yasak olduğu için Kilian'ın yanında veya hemen önünde koşacaklarını sanmıyorum ama 400 metrelik pistte uzunca bir süre hep önünde arkasında birilerini görmek önemli bir faktör. Davet edilen beş isim hakkında topladığım kısa bilgiler de şöyle:
- Simen Holvik: 43 yaşında ve 257.6 km'lik Norveç rekorunu hedefliyor. En iyi derecesi 253.3 km.
- Didrik Hermansen: Kilian gibi aslında deneyimli ve hızlı bir patika ultracısı. Lavaredo'da birinciliği, Western States'ta ikinciliği var. Katıldığı tek 24 saat yarışında 181 km koştu.
- Jo Inge Norum: En iyi mesafesi 243.7 km. Eylül sonunda 100 mili 13:33'de koştu, dolayısıyla daha iyisini yapabilecek potansiyeli var. 43 yaşında.
- Sebastian Conrad Hakansson: 31 yaşında 2:28 maratoncu. 80 km üzerinde koşusu yok.
- Harald Bjerke: 46 yaşında. 3:28'lik 50 km'si ve çok hızlı olmayan birkaç 100 mil yarışı var.
Bir 24 saat yarışı hakkında konuşabilecek çok şey var ama sanırım denemeyi biraz daha bilgi sahibi olarak takip etmek için bu bilgiler yeterli. Kilian bir tahmin yapmasa da onun çapında bir atletin en yukarısını hedeflediğinden kuşkum yok. Çünkü kendinize bir hedef koyuyorsanız onu yapabileceğinize %100 inanmak zorundasınız, aksi takdirde hiç şansınız olmaz. Rekorun "kırılamaz" olduğuna inanırsanız, "mantıklı" bir tempo ile başlarsınız ve kırma şansınız daha baştan biter.
Benim tahminimi soracak olursanız... Sakatlık yaşamadığını düşünürsek akla gelecek bir soru var. Denemenin belli bir bölümünde Kouros'un mesafesinin gerisinde kalıp tutturamayacağı belli olursa 24 saatin sonuna kadar devam edecek mi yoksa bunu gereksiz mi görecek? Kilian çok ender yarış bırakan bir atlet, bu yüzden sakatlık olmadığı sürece 24 saatin sonuna kadar elinden geleni yaparak ilerisi için kendine bir referans mesafe oluşturacağını düşünüyorum.
Bu kalitede bir rekorun kırılması için hemen her şeyin yolunda gitmesi gerekirken, kırılamaması için tek bir şeyin bile yolunda gitmemesi yeterli. İdeal olmayan hava koşulları, potansiyel kas, beslenme ve tempo problemlerini düşününce bu şartlarda tahminim 260 ile 290 km arası bir mesafe daha olası gözüküyor. 260+ gayet başarılı bir ilk deneme olur. 270+ çok iyi ve umut verici bir mesafe olur. Eğer 285.5K üstüne çıkarsa ismi Kouros olmayan insanlar arasında tarihteki en iyi dereceyi yapmış olur. Şahsen sonuncusunu görmek isterim çünkü rekora yaklaşırsa en az bir kez daha deneyecektir diye düşünüyorum. Bu arada eğer rekorun arkasında kalırsa İspanya 24 saat rekorunun 274.332 km ile Ivan Penalpa Lopez'e ait olduğunu hatırlatmamda fayda var.
Son olarak canlı yayını takip ederken Kilian'ın rekorun neresinde olduğunu aşağıdaki tablodan takip edebilirsiniz. Ultrarunning dergisinin 1997 yılındaki arşivinde bulduğum mil tablosunu kilometreye çevirdim. Orijinal tabloda ondalık bölümü tek haneye yuvarladıkları için bazı saatlerdeki toplamlar az miktarda şaşmış. Bu durum benden kaynaklanmıyor fakat genel olarak gayet iyi bir fikir verecektir.
Çok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş. Eline sağlık.
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam, enfes bir yazı olmuş.
YanıtlaSilNefis derleme Aykut. Eline sağlık.
YanıtlaSilGüzel derleme ve referans bir yazı olmuş hocam. Yarışı izlerken açıp bakılacak başucu niteliğinde :)
YanıtlaSilTakip edeceğim... Güzel yazı, emeğine sağlık abi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilAykut her şeyiyle tam bilgi küpü ve iştah kabartan merakı arttıran nefis bir yazı!!!
YanıtlaSilEmeklerine sağlık Aykut , umarım merak eden tüm koşu sevdalıları bu yazıyı okumadan yorum yapmaya kalkışmaz.
YanıtlaSilEline sağlık Aykut abi denemeyi çok güzel özetledin. 👏🏻👏🏻👏🏻
YanıtlaSilElinize sağlık hocam çok bilgilendirici bir yazı 👏👏👏
YanıtlaSilHeyecanla bekliyoruz
YanıtlaSilCook bilgilendirici oldu bunu bilerek takip etmek daha heyecanli olacak:))
YanıtlaSilGüçlü atlet,güçlü kalem teşekürler.
YanıtlaSilYazınız için teşekkürler. Sayenizde bilgilendik.
YanıtlaSilFeci oldu ama. Killian yarışı bırakmak zorunda kaldı.
YanıtlaSil