22 Ağustos Pazartesi günü PTL parkuru ile start alacak olan yarış serisinde, 24 Ağustos Çarşamba günü TDS, 25 Ağustos’da OCC ve 26 Ağustos’da ise CCC ve UTMB parkurları için start verilecek. Yarışların özelliklerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:
- OCC (Orsieres – Champex – Chamonix) – 55km / +3300m
- CCC (Courmayeur – Champex – Chamonix) – 101km / +6100m
- TDS (Sur les Traces des Ducs de Savoie) – 119km / +7250m
- UTMB (Ultra Trail du Mont Blanc) – 170km / +10,000m –
- PTL (La Petite Trotte a Leon) – 295km / +26,500m (2 veya 3 kişilik takımlar)
Kura sonucunda Türkiye'den katılım hakkı kazananlar aşağıdaki tablodaki şekilde oluşmuştu. Aşağıdaki listede ismi gözükmeyen Serkan ve Sertan Girgin UTMB parkurunda, Özgür Güleç TDS parkurunda, Yasemin Uyar ise OCC parkurunda yarışmaya hak kazanmıştı.
PTL (La Petite Trotte a Leon)
2013'te UTMB yarışına başladıktan birkaç saat sonra kalabalık biraz dağılmış ve küçük gruplar oluşmaya başlamıştı. Birkaç kişilik bir grup ile ilerlerken üzerlerinde yarış numarası olan iki kişinin karşıdan bize doğru geldiğini gördük. Gruptan birkaç kişi "yanlış yöne gidiyorsunuz, bizim gittiğimiz yöne gideceksiniz" diye bağırırken, göğüs numaralarını gösterip "PTL - PTL" diye bağırmışlardı. Daha sonra o iki kişinin yaklaşık 5 gün önce başlayan PTL yarışının ilk ekibi olduğunu ve finiş noktasına doğru ilerlediklerini anlamıştık.
Önümüzdeki hafta Faruk Kar ve Utkuer Yaşar ile birlikte Salomon Türkiye, Suunto Türkiye ve Argeus'un desteği ile PTL parkuruna katılan ilk Türk takımı olarak Chamonix'de olacağız. PTL parkuru her sene biraz değişiyor ama 290-300 km arasında bir uzunluğa sahip ve 26,500 ila 27,000 metre yükseklik kazanımı içeriyor. Sanılanın aksine her takım üyesi yarışın üçte birini koşmayacak. Takımın her üyesi yaklaşık 300 km'lik bütün parkuru koşacak. Takım olmanın esprisi, takım üyelerinin birbirinden ayrılmasına izin verilmemesinde. Yani beraber başlayıp, her metreyi beraber geçip sonunda da beraber bitirmeniz gerekiyor.
PTL, birkaç yönden diğer UTMB yarışlarından farklılık gösteriyor. Evet daha uzun ama fark sadece bununla sınırlı değil. Öncelikle diğer parkurlarda olduğu gibi kayıt aşamasında bir puan sistemi yok. Yarışa başvurmak için öncelikle ekip üyelerinden birinin daha önceki yıllarda UTMB'nin 170K parkurunu bitirmiş olması gerekiyor. Daha sonra tüm ekip üyeleri için detaylı bir form doldurarak daha önce bitirdiğiniz ultramaratonları, dayanıklılık yarışlarını, çeşitli tecrübelerinizi ve bu yarışı neden koşmak istediğinizi anlatıyorsunuz. Bu formu gönderdikten sonra organizasyon komitesi tarafından değerlendiriliyor ve tüm dünyadan 100 takım yarışa katılması için belirleniyor.
Yarışın kendisine gelince... Öncelikle zorunlu malzeme listesi alışık olduğumuzdan daha uzun. Su geçirmez çadır, bivak, krampon, detaylı bir ilk yardım çantası gibi dağ ultralarında sık görülmeyen birçok ekstra malzeme var. Parkurda biri yaklaşık 100.km'de diğeri ise 200. km'de olmak üzere iki resmi istasyon var. Bunun dışında yol üzerindeki dağ evlerinden faydalanmak mümkün. Dolayısı ile zorunlu malzemeye, yiyecek ve minimum 2 litre olan suyu da eklediğinizde her takım üyesinin parkur boyunca en az 6 kg civarında bir yük taşıması gerekiyor.
Yarışın zorluk derecesini arttıran en önemli faktörlerden biri ise kuşkusuz tırmanış miktarı. Yaklaşık 300 kilometrelik rotada 26,500 metre tırmanış ve aynı miktarda iniş bulunuyor. Birçok bölümde belirgin bir patika olmamasının yanında ip ve kaya inişleri ile sık sık karşılaşılıyor. 2500 ve 3000 metrenin üzerinde birçok zirve geçişi bulunan parkurda işaretleme yok. Rotayı harita ve GPS yardımı ile her takım kendisi takip etmek zorunda.
Yarışın 151 saat 30 dakikalık zaman limiti var. PTL parkurunda sıralama tutulmuyor. Yani kimin kaçıncı olduğuna bakılmıyor. Parkuru zaman limiti içinde tamamlayabilen tüm takımlar yarış sonunda toplu halde kürsüye çıkıyor.
Biz de Pazartesi günü yerel saatle 09:00'da (TSİ: 10:00) Fransa'dan başlayıp önce İsviçre, sonra İtalya'da büyük bir daire çizdikten yaklaşık 6 gün sonra tekrar başladığımız noktaya ulaşmaya çalışacağız. Aşağıda önceki yıllardaki PTL parkurundan birkaç fotoğraf ve video bizi bir hafta boyunca neyin beklediğini az da olsa yansıtıyor. Geri kalanını ise ancak tecrübe ederek öğreneceğiz. Tüm parkurlarda ter dökecek arkadaşlara şimdiden başarılar.
Sevgili Aykut, her zaman ki gibi çok keyifli ve eğitici bir yazı olmuş. Aynı keyifle yarış raporunu bekliyorum(z). Sana ve tüm ekibe başarılar ve dağ/koşu şansı dilerim umarım karşılaşacağınız zorluklar aşacağınız büyüklükte olsun. Sizleri büyük bir gurur ile takip edeceğiz, şimdiden ayağınıza sağlık, sizleri de o kürsüde görebileceğimizi umuyorum . Yardımcı olabileceğimiz birşey olursa , size bir telefon kadar yakınız. Sevgiler :)
YanıtlaSil