Bu blogu takip edenler daha önce birçok kez "gönüllüler olmadan yarış olmaz" yazdığımı okumuşlardır. En güzel parkuru bulup, en kusursuz organizasyonu yapabilirsiniz ama yarışı sahiplenecek gönüllüler olmadan hiçbir zaman istediğiniz şekilde olmaz. Diyelim bir şekilde yaptınız. O zaman da yarışın ruhu olmaz. Çünkü ultra maratonlarda gönüllüler ile koşucuların yardım istasyonlarındaki karşılıklı iletişimi bu sporun ruhunda vardır. Bunu kesip attığınızda ortaya çıkan şey aynı tadı vermez.
Fotograf: Spartathlon Official photo |
Gözlemlerime göre yardım istasyonlarındaki tüm gönüllüler son derece iyi niyetle ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Ancak kendilerinden ne beklendiğini bilmedikleri ve kimse bunu onlara tam ve net şekilde anlatmadığı için sıkıntı yaşıyorlar. Bu yazının amacı ortadaki bu belirsizliği olabildiğince kaldırarak hem gönüllüler hem de koşucular için daha kaliteli bir deneyim ortaya çıkmasına yardımcı olmak.
İznik Ultra 2012. Kerem - Ufuk - Aykut - Erkal. Narlıca 42K. |
Kısa cevap, herkes. Koşuyor olmak veya uzun mesafe koşuyor olmak başlangıç için bir avantaj olabilir ama tek başına yeterli olmaz. Kendisi koşmayan ama fırsat bulduğu her ultra maratonda gönüllü olup bu görevi son derece iyi yapan birçok kişiyi şahsen tanıyorum. Bu işi ciddiye almak, sorumluluk sahibi olmak, birilerine yardımcı olmayı istemek ve karşısındaki ile empati kurabilmek bence en önemli kriterler. Bunları yapabilen herkes kısa süre içinde bu işi en iyi seviyede yapabilir.
Diyelim bir ultra maratonda gönüllü olmaya karar verdiniz ama daha önce bu hiç bu görevi yapmadığınız için tam olarak sizden neler beklendiğini bilmiyorsunuz.
O zaman aşağıdaki maddeler bu konuda size ışık tutabilir.
Yarış Öncesi
1- Lütfen eğer gerçekten yarışa gelecekseniz gönüllü olun. Herkesin hayatında beklenmedik gelişmeler olabilir. Böyle bir durumda sorumlu kişiyi veya yarış direktörünü mümkün olduğunca erken haberdar edin. Böylece sizin yerinize başkasını atayabilir.
2- Yarışı kendiniz koşacakmış gibi hazırlanın. Bir çanta hazırlayın ve içine her türlü hava şartları için gerekli giysileri ve malzemeleri koyun. Gece etabına kalacaksanız fener ve yedek pillerinizi ihmal etmeyin. Yarışı koşacakmış gibi hareket edin ama koşacakmış gibi giyinmeyin. Özellikle patika ultra maratonları sert arazi şartlarında, açık alanlarda ve yüksek irtifalarda geçebilir. İstasyonlar da kapalı alanlarda kurulmuş olmayabilir. Dolayısıyla hareketsiz dururken çok daha kalın giyinmeniz gerektiğini unutmayın ve yeterli olacağını düşündüğünüzden daha fazla giysi alın. Mevsime göre eldiven, bere, içlik gibi kritik malzemeleri bulundurmayı ihmal etmeyin.
3- Yarış direktörünün direktifleri doğrultusunda ilk koşucuların tahmini ulaşma saatinden 45-60dk önce istasyonda yerinizi almanızda fayda var. Son anda beklenmedik problemler yaşanabilir, koşucular tahminden daha önce ulaşabilirler. Bu zaman zarfında masaları hazırlayıp, yapmadıysanız iş bölümünü netleştirin.
4- Kimseye kurallar dışında bir ayrıcalık yapmayın. Yarışta sevdiğiniz bir arkadaşınız, desteklediğiniz bir koşucu olabilir ve onun iyi bir sonuç almasını arzu ediyor olabilirsiniz. Tüm bunlar doğaldır ama bir gönüllünün en temel görevi herkese karşı aynı standardı sağlayıp elinden geleni yapmaktır.
4- Hemen hemen tüm yarışlarda gönüllülerin beslenmesi için kumanya hazırlanır ama acil durumlar için hem kendinize hem de başkasına verebileceğiniz çikolata, kuru yemiş, muz gibi ufak tefek besinleri yanınıza almanızda fayda var. Aç kalırsanız, üşürseniz bu görevi hakkıyla yapamazsınız. Kısacası eğer kendinize bakmazsanız koşuculara hiç yardım edemezsiniz. Mecbur kalmadıkça, yarış direktörünün onayı olmadan ve tüm koşuculara yeteceğinden emin olmadan lütfen koşucular için ayrılmış besinlerden yemeyin.
5- Koşucuların istasyona moralsiz, sinirli ve huysuz şekilde gelebileceklerini unutmadan bu duruma karşı kendinizi hazırlayın. Böyle bir şey olursa bunu size karşı yapılmış olarak algılamayın. Aşırı yorgun olabilirler, gelmeden birkaç dakika önce düşmüş, yolu kaybetmiş, sakatlanmış, kusmuş olabilirler. Bunların hiçbiri size kötü davranmalarını haklı göstermez ve aşırıya kaçan durumlara katlanmak zorunda değilsiniz. Ama başarılı bir istasyon gönüllüsü, koşucunun içinde bulunduğu durum ile empati kurabilen ve ufak tefek şeyleri görmezden gelip onları motive edebilen kişidir.
6- Varsa istasyon sorumlusunun, yoksa yarış direktörünün direktiflerine uyun. Onlar araziyi, yarışın özelliklerini ve koşucuları daha iyi tanıdıkları için size doğru bilgileri vereceklerdir. Egonuzu bir köşeye bırakıp ekip arkadaşlarınızla birlikte uyumlu şekilde daha iyisini yapmak için çalışın.
7- Yarışın temel özelliklerini öğrenin. Bunları istasyonda rahat görülebilecek bir yere asma şansınız varsa çok daha iyi olur. Koşucular zaman zaman aşağıdaki bilgileri sizden öğrenmek isteyeceklerdir:
- Bulunduğunuz istasyonun başlangıçtan itibaren uzaklığı
- Bir sonraki istasyonun kaç km sonra olduğu (eğer biliniyorsa bu bölümde kaç metre tırmanış ve iniş olduğu)
- Bulunduğunuz istasyonun zaman limiti, sonraki istasyonun ve yarışın tamamı için zaman limitleri
- Eğer net şekilde belli değilse istasyondan sonra hangi yolun takip edileceği/ne tarafa gidileceği
Yarış Sırasında
1- Mümkünse henüz koşucular istasyona yaklaşırken alkışla ve sözle motive edin. Birisi size motivasyon sağlarken onları hayal kırıklığına uğratmamak için somurtmak ve olumsuz şeyler söylemek daha zor hale gelir. Koşucunun istasyona yaklaştığı bu 30sn'lik bölüm moral olarak dipte olan birini istasyona gelene kadar biraz da olsa yukarı çekebilir. Böylece istasyondaki işiniz daha baştan kolaylaşmış olur.
2- Ön grupta koşanlar fazla vakit kaybetmeden işlerin hızlı yapılmasını bekleyeceklerdir. Kaçıncı oldukları ve önlerindeki koşucularla aralarında kaç dakika olduğu gibi ekstra bazı sorular sorabilirler. Bunlara karşı hazırlıklı olun. Daha sonra gelenler oturmak ve dinlenmek isteyebilirler. Özellikle uzun süre yalnız başına koşanlar bir süre konuşmak isteyebilirler. Onları çok acele ettirmeden bu ihtiyaçları için zaman tanıyın.
3- İstasyonda çorba/çay/kahve varsa ilk iş olarak bunların olduğunu bildirin ve hangisinin hazırlanmasını istediğini sorun. Genelde bunlar yiyecek masasının uzağında olabildiği için koşucular fark etmeyebilir ve sormak akıllarına gelmez. (Birçok defa bana söylenmediği ve benim de sormak aklıma gelmediği için yok zannedip devam etmişliğim vardır). Ayrıca bu sıvılar genelde her zaman çok sıcak tutulurlar ve fazla zaman kaybetmek istemeyenler için içmesi hiç de kolay olmaz. Bu gibi durumlarda üstüne su eklemenizi isteyip istemediklerini sormanızda fayda var.
4- İstedikleri hazırlanırken bir taraftan içecek olarak (su/kola vs. ) ne istediklerini öğrenip doldurmalarına yardım edin. Aşırı yorgunken normal zamanda kolaylıkla yapılan motor hareketleri yapmak güçleşir. Matara kapağını açmak, su torbasını çıkarıp doldurmak gibi çok kolay gözüken işler kolay olmaktan çıkmaya başlar. Bu konularda onlara olabildiğince yardımcı olun.
Spartathlon Official Photo |
6- Bir sonraki istasyonun kaç kilometre sonra olduğunu, biliyorsanız yoldaki tırmanış ve iniş miktarını, yaklaştıysa zaman limitlerini hatırlatın. Bu bilgiler o istasyonda ne kadar dinlenecekleri, beslenecekleri ve yanlarına ne kadar su alacakları gibi konularda onlara ışık tutacaktır.
Sonraki istasyona "şu kadar sürede gidersin" gibi söylemlerden uzak durun. Patika ultralarında zemin ve eğim şartlarına göre 10km yol almanız 50 dakika da sürebilir 2.5 saat de. Siz doğru bilgileri verin, onlar kendi içinde bulundukları durumu da hesaba katarak hesaplamayı kendileri yaparlar.
7 - Kötü olduğunu söyleyen birine duruma göre, "senden önce gelenlere göre çok daha iyi gözüküyorsun" gibi zararsız beyaz yalanlar söyleyebilirsiniz. Ama istisnai durumlar ve ümitsiz vakalar dışında önlerindeki bölümün zorluğunu olduğundan az göstermeyin. Önlerinde zor bir bölüm olduğunu bilirlerse kendilerini buna zihinsel olarak hazırlayabilirler. Ayrıca her ne kadar zihinleri bulanık olsa da, yarış öncesinde parkuru ve eğim grafiğini çalışmış birisine "Bundan sonrası çok kolay, bir şey kalmadı" diye yalan söylemek pek etkili olmaz, hatta ters tepebilir. Onun yerine, "Önünde bir tane büyük tırmanış kaldı, o bölümü bitirdikten sonra geriye pek bir şey kalmıyor" şeklinde bir söylem bu zorluğa kendilerini hazırlamalarına olanak sağlayacaktır.
Fotoğraf: Spartathlon |
8- İstasyonun kapanması için zaman limiti yaklaşmaya başladığında gelen koşucuları buna karşı önceden uyarmak en iyisidir. 10dk'dır istasyonda oturan birine son anda "Hemen gitmen gerek, istasyon kapanıyor" demek yerine, istasyona geldiğinde sakin bir şekilde "10dk sonra istasyon kapanacak ama bi şeyler yiyerek birkaç dakika dinlenmek için yeterli vaktimiz var" şeklinde bilgilendirmek çok daha iyidir. Böylece kendisini buna önceden hazırlama şansı bulur.
9 - Yarışı bırakmak istediğini söyleyen olursa önce nedenini sorun. Ciddi bir sağlık problemi varsa tıbbi yardım ekibine haber verin. Eğer sorun aşırı yorgunluk, motivasyon kaybı veya başka zihinsel faktörlerden oluşuyorsa karar vermeden önce bir süre oturup dinlenmelerini ve bir şeyler yemelerini sağlayın. Birçok ultra maratonda hızlı yürümeye devam edebilen biri finişe ulaşabilir, bu gerçeği onlara hatırlatın.
Belli bir süre dinlenen ve iyi beslenen birinin kararını değiştirmesi hiç de az görülen bir şey değildir. 40.km'de yürümekte zorlanan birisinin 90.km'de yeniden doğması da. Herkes yarışı bırakma kararını vermekte özgürdür ama özellikle büyük fiziksel sorunları olmayanların bu kararı aceleye gelmeden sağlıklı bir şekilde vermeleri için onlara zaman tanıyın. Ağızlarından bu söz ilk çıktığı anda göğüs numaralarını almayın.
10- Devam edenlere istasyondan çıkışta takip edecekleri yolu gösterin. Ayrılırken eşyalarını alıp almadıklarına bakmanızda fayda var. Bitkin durumdayken özellikle batonla koşanların batonlarını unutup istasyondan ayrılmaları, su mataralarını unutmaları çok sık görülen durumlardır. İşaretleri iyi takip etmelerini hatırlatın ve son bir kez alkış ve sözle motive ederek gönderin. Size teşekkür etmeye enerjileri olmayabilir ama her şeyi duyduklarından emin olabilirsiniz.
Fotoğraf: Tarawera Ultra |
Tüm bunları okuduktan sonra umarım "neden bu kadar işi yapayım" diye düşünmüyorsunuzdur. Eğer aklınıza böyle bir düşünce geldiyse bunun cevapları şunlar olabilir:
- Bunu bir iş olarak görmezseniz aslında çok zevkli olduğunu fark edebilirsiniz.
- Somurtan her bir kişi için en az 10 kişi size gönülden teşekkür edecektir.
- Normal hayatta kolay kolay göremeyeceğiniz, hayata farklı pencereden bakan karakterlerle tanışacaksınız.
- Bir yarış organizasyonunun arka planında ne kadar çok şey olup bittiğine şahit olacaksınız ve işini iyi yapan yarış direktörlerine daha fazla saygı duyacaksınız.
- Koşmaya başlamayı düşünüyorsanız, bir gün ultra maraton denemek istiyorsanız ya da kaybolan motivasyonunuzu arttırmak istiyorsanız bundan daha iyi bir fırsat bulamazsınız.
- Deneyimli bir koşucu iseniz ama yarışa bir sebepten katılamadıysanız bu sayede organizasyonun içinde bulunup deneyimlerinizi yeni başlayanlara aktarabilirsiniz.
- Ve son olarak... eğer bir kişinin bile yarışı tamamlamasında önemli rol oynarsanız emin olun sizi uzun süre unutmaz!
Gönüllü masalarında ilkyardım konusunda bilgili en az bir kişi olmalı olmalı. Çanta hazırlamalarını önermişsin. Çantada basit ilkyardım malzemeleri olabilir. Yine gönüllü bulunduğu noktada çevreyi de kolaçan etmeli. Buz, sargı bezi, battaniye vs gibi ihtiyaçlar doğarsa bunlar yakın çevreden temin edilebilir. Gönüllü masalarında kesinlikle sigara içilmemeli (özellikle sporcular masada iken). Halkın içinde bir alansa vatandaşlar masalara yaklaştırılmamalı. Sporcu geldiğinde gönüllüler aralarında sohbet halinde olmamalı, tamamen sporcularla ilgilenmeli. Sporcu geldiğinde sporcudan daha bezgin bir halde (suratı asık, yorgun, bezgin, üşümüş) olmamalı, kendi sorununu sporcuya yansıtmamalı (tamam siz koşuyorsunuz ama biz de burada donuyoruz).
YanıtlaSilGüzel bilgiler aldım.Teşekkürler Aykut..
YanıtlaSilGönüllü olmaya niyetlennler için çok güzel bir kılavuz olmuş.
YanıtlaSil