İyi ki erken gelmişim çünkü biraz daha geç kalanların başlangıç yerine zamanına ulaşmada büyük sıkıntı yaşadığını gördük. Bunun en büyük sebebi orman giriş ücretinin 11 lira yapılmasıydı. Normalde birkaç saniyede geçebilecek bir arabanın bozuk para araması, para üstü beklemesi derken araçlar uzun süre beklemişler. Bunun sonucunda yarışın başlamasına kısa süre kala kapıda uzun araç kuyrukları olduğu haberi gelince tüm mesafelerin başlangıç saati yarım saat ileri atıldı. Buna rağmen son anda yetişebilen arkadaşlar oldu.
Böylece 28K yarışı 9:30'da, 14K yarışı 10:00'da, 4K yarışı da saat 10:30'da başladı. Serinin ilk yarışına kolum kırık olduğu için katılamayıp gönüllü olduğum için bu parkurdaki son yarışım Ocak 2012'de olmuştu. Parkuru biliyordum ama burada yarış temposunda koşmanın zorluğunu beynim biraz unutmuştu. 28K'nın başlaması ile önde Eser'in liderlik ettiği 3-4 kişilik bir grup oluştu. İlk 500m bu grubun 15-20m arkasında koştuktan sonra 2:42 maraton koşan biriyle aynı tempoda başlamanın mantıksız olacağını düşünüp kendime uygun tempoyu bularak yalnız şekilde devam ettim.
İlk yokuşun sonunda start noktasına kadar getirdiğim el mataramı yanıma almamanın büyük bir hata olduğu ortaya çıktu. Daha şimdiden dilim damağım kurumaya başlamıştı. Oysa ki yarıştan önce 28K koşacak arkadaşlara fazla giyinmemelerini, ikinci turda çok sıcak olacağını söylüyordum. Bu bölümlerde çamur az olduğu için fazla sorun olmadan hızlı geçti. 6.7K noktasındaki ilk su istasyonunda 2 tane suyu mideye indirince tekrar kendime geldim.
İlk turun sonuna doğru kesiştiğimiz 4K koşucularından birine doğru yaklaşırken. Fotoğraf: Ilgaz Kuruyazıcı |
İstasyonda tadı çok güzel gelen portakallardan birkaç tane yedikten sonra 2. tura başladım. 100 metre gittikten sonra yeterince su içmediğimi farkettim ama iş işten geçmişti. Bu arada arkadan gelen Duygun'u çağırıp birlikte gitmeyi düşündüm ama biraz sonra yanıma geldiğinde takip edecek gücüm yoktu. Ciddi şekilde dehidre olduğumun farkındaydım.
Garmin verisi. 28K'da yaklaşık 650m tırmanış var. |
İkinci turun ilk 5km'si sıcaklığın artması ve orman içindeki nemin etkisi ile zor geçti, oldukça yavaşladım. Artık tek düşüncem 21K'daki su istasyonuna ulaşıp bu kez acele etmeden 1 litre suyu mideye indirmekti. Gerçekten de istasyona gelince arka arkaya suları kafaya diktim. İlk 5-10dk beklendiği gibi midem şişti ama sonra giderek gücüm yerine gelmeye başladı.
Bu bölümleri tekrar hızlı geçince finişe 3-4km kala saate baktığımda 2:30'da bitirebilme ihtimalim olduğunu farkettim. Kendime küçük de olsa bir hedef koymak tekrar motivasyonumu yükseltti ve iyi bir tempo yakayalıp devam ettirmemi sağladı. Son 2km kala bu kez 14K koşucularını yakalamaya başladım ve zeminin izin verdiği yerlerde geçerek devam ettim. 1.5km kala 2:30 ilk defa mümkün gözükmeye başlamıştı ama biraz ilerideki ağaç kökünün başka bir planı vardı. Bir anda ayağımın takılması ile günün ilk düşüşü ile ne olduğunu anlamadan yere kapaklandım. Parkurda çok sayıda fotoğrafçı vardı ama bu güzel pozumu sanırım kimse yakalayamadı!
Hızlı bölümlerden birinde. Fotoğraf: Ilgaz Kuruyazıcı |
Son metreler. Fotoğraf: Ilgaz Kuruyazıcı |
Finiş anı. Yok, o kadar hızlı koşmuyorum, Ilgaz'ın eli titremiş. Fotoğraf: Ilgaz Kuruyazıcı |
Ne de olsa koşucunun bahanesi bitmez.
Orman Kral'ın olsa sizleri aşırı süratten zindana atar valla :)
YanıtlaSilen yeni posta güvercin yarış son 2013 burda .
YanıtlaSil